Eski Buharlı Lokomotivlerin kullanmamak kararı zamanında farklı düşüncelere dayanmaktaydı. Bir kere Petrol kullanımı yaygınlaşmıştı ve kullanımı
kömüre göre daha kolay ve verimlidi. Bacalarından çıkan dumanı unutmamanız gerekir. Yapısal tamamen mekanik ve basınclı havayla veya buharla
yönetilen ve frenlenen Lokomotiflerin bugünkü kullanılan son teknik elektronikle yönlendirilen trenlere kiyaslanamaz. Yeni bir tür buharlı Lokomotifi
üretmenin gerekçeleri tamamen farklı. Bir kere Petrolumuz bitmek üzere. Politikacılar bunu söylememektedirler ama gerçek şu; pek yakında arabanız
neyle çalışır şaşırabilirsiniz. Araba sanayinin gittiği yönleri en iyi şekilde başımız gelenlerden haber vermektedir. Çeşitli yakıtları
kullanılabilen motorlar veya hibrit isminin altında çıkan anlamsız araçlar.
Herhangi bir Aküyü doldurabilmek adına çıkış gücünün 200 katı gerekmektedir. Bunun anlamı çok basit. Aracınız Aküya dayalı çalışırsa Enerji
ekonomisi diğer araçlara göre çok daha kötüdür. Enerji kullanımı basitçe sınıflandırdığımız ve kullanılan Enerjinin ne olduğunu gördüğünüz
anda düşüncelerimi daha kolay takip edebildiğiniz düşünmekteyim.
Tüm enerji kullanımında doğrudan kullanımı sağlamak aslında en doğru iş gibi görünmektedir pratik uygulamalarda her zaman mümkün değildir.
Buharlı Lokomotifleri dolaylı yoldan enerji kullanan ve doğrudan enerji kullanan gereçler arasında yer almaktadırlar. Aslında verimliliği
düşüklüğünden piyasadan bile kalkmış değiller sadece daha yüksek yakıtların kolayca kullanımı yaygınlaştığından buharlıların sonu gelmiştir.
Buharlılar aslında yürüyen enerji santralleridir ve yeni tekniklerle yeniden oluşturulduğunda gereken nakliye işlerinde devamlılığı
sağlayabilecek niteliktedirler. Buharlıların son dönemlerde iki önemli tasarım değişiklikleri görüldü. Biri suyu tekrar kullanılan kondenserlerle
donatılmış buharlılar ve Türbinlerle çalışan buharlı Lokomotifer. Her ikisinden çalışan tek örnekleri geliştirildi. Türbinlerle birçok deneyi
yapıldığıne rağmen sadece isveçli bir Lokomotif randemanlı çalışabildi. Kullanılan suyu geriye kazandıran Lokomotifi birçok kurak yerlere
satıldı ve özellikle uzun susuz yerleri aşabilmek yeteneği ve yakıt tasarrufundan ona deve ismi layık görüldü.
Her iki Tasarımı bugünkü bilgilerin doğrultusuna tekrar oluşturmak düşünülmesine değerdir. Bilimin yeni yöntemleri keşfedilene dek Kömür tekrar kullanılması kaçınılmazdır.
Bunu yapabilecek mühendislerimiz olmadığından ilk önce onları eğitmemiz gerekir. Bunun adına eski buharlıların birkaçı restore etmek gereken temel bilgileri sağlayabilir. Eski Lokomotiflerin tekniği ve verimliği düşük olduğundan normal bir hatta çalıştırması anlamsızdır. Eski bir hatı yenilenmek daha uygun görülür çünkü ray döşenme tekniği eş zamanlı geliştirilmelidir. Yeni bir tür buharlı lokomotifi geliştirmek adına Mühendisler ve elbette mekanlar gerekmektedir. Proje için makul bir para kaynağı sağlama adına birşeyler yapılmalıdır.
Bozanönü Eğirdir hatı arananan özellikleri hep bir araya getirmektedir.
Eski Kuleönü istasyonu gereken büyüklüğünde bir Tamirhaneye sahip. Süleyman Demirel Üniversitesinde Makine Mühendisler eğitim görmektedirler ve
hatın kendisi tüm Buharlı Tren meraklılar çekme niteliğindedir. Bunun yanısıra Kuleönü istasyonu ve Eğirdir istasyonu restore edilip ve Trenin
Turistik değerinde katkıda bulunabilmektedirler.
Başka bir yerde söyledim gibi hat hazır olduktan sonra senede 70 000 Turisti buraya aktarabilecek kişilerle tanışıklığım var ve gereken ortamı
sağladıktan sonra bu iş çok kolay. Buharlıların Tamirinde dünyanın her yerinde bu işte tecrübeli insanları çekmemiz çok zor bir iş olmadığını
düşünmekteyim. İşin en zor kısmı Üniversitenin hocaları harekette geçirmesi ve öğrencilerle beraber elle çalşmaları sağlaması olacaktır.
Böyle bir Projenin gerçekleştirilmesinin faydaları şu şekilde özetlenebilir:
Tek yapılması gerekeni Bozanönü istasyonun yakınlarında başlayan hatı Eğirdir istasyonuna kadar yenilenmek ve mevcut çalışan buharlı dört vagonla beraber Kuleönü istasyonu çekmek olacaktır. Gereken Elemenlar zaten TCDD'ında bulunur. İlk dönemde Turistik Treni haftada 6 gün çalışır bir gün bakımını sağlanır. İlerleyen günlerde başka bir buharlı restore edilir ve bakım sıklığı eleman eğitimi canlandırmak adına sıklaşır. Eş zamanlı mühendislere eğitim verilmiştir ve üste söz edilen türbin ve su geri kazandırma prensipleri kullanılan buharlıları incelenecektir ve yepyeni bir tasarımı oluşturulacaktır. Ardından yine eski bir buharlı kullanılarak deneysel bir buharlı üretilecektir. Tüm bu işlerin ardından Türkiye arz edilen nitelikte kendi Lokomotifin tasarımı ve üretimi sağlayabilecek elemanlar ve bilgi birikimine sahip olacaktır. Bu sadece buharlılar adına geçerli değildir. Tasarımları geliştirerek birçok farklı modeli üretilebilirliği artmış olacaktır. Önümüzdeki senelerde ne tür araçları kullanıldığını beli olacak ama elektrik kullanılan araçların verimliği düşüklüğünden azınlıkta olacaktır.